9 Nisan 2025 17:51

Mahir Polat tahliye edildi

23 Mart'ta tutuklanan ve bugün hakimlikçe tahliyesine karar verilen İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat Silivri'deki Marmara Cezaevi'nden tahliye edildi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Silivri'deki Marmara Cezaevi'nden tahliyesinin ardından yaptığı ilk açıklamada, "Bu memleketin vicdanı bitmemiş" dedi.

23 Mart'ta tutuklanan ve bugün hakimlikçe tahliyesine karar verilen İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat Silivri'deki Marmara Cezaevi'nden tahliye edildi. Polat, tahliyesinin ardından yaptığı ilk açıklamada, "Dinlenmem lazım, çok yorgunum. Bugün özellikle 1-2 saat önce 20 tansiyon şeyinden geçtim. Herkesi çok seviyorum. Bu memleketin vicdanı bitmemiş. Bunu biliyorum. Bu toprakların insanını hem kalpten seviyorum hem de çok güveniyorum" diye konuştu.

Polat'ın sonrasındaki açıklamsıysa şu şekilde:

"Ben çok borçlu hissediyordum bu topluma kendimi"

"Memleketin vicdanına hep inandım. Bu süreçte ben hiçbir sosyal medya mesajını sağlıklı olarak göremedim. İnanılmaz bir onur yaşattı herkes burada. İnsanlar herhalde böyle bir şeyi yaşamak için bu kadar kötü bir şey yaşamaması gerekiyor ama ben eğer insanlığımıza, bize, hepimizden şifa olacaksa şifa olsun diyeyim. Türkiye'nin daha güzel günler görmesi, bunun için hep beraber çalışacağımızı günleri  düşünüyorum... Ben çok borçlu hissediyordum bu topluma kendimi. Ama şu an hissettiğim hepsinden daha öte. O yüzden daha çok çalışacağız, daha çok gayret göstereceğiz. Hepimiz bu ülkeye çok şey borçluyuz"

"Ekrem başkanımız çok çalışıyor"

Volkan Konak'ı kaybetmenin üzüntüsünü de yaşayan Polat, "Bir de Volkan Konak'ın mezarına gitmeyi isterdim ama ne yazık ki ev hapsi olacağı için gidemeyeceğim. Volkan abi çok özel bir değerdi... Herkesin başı sağ olsun" dedi. Gazetecilere de teşekkür eden Polat, "Silivri'deki genç kardeşlerim hep aklımdaydı. Bazılarından haber alabildim. Onlarla birebir görüşebildim. Onların hepinize çok selamı var. Emrah (Şahan) benim canımdır, kardeşimdir. Emrah'ım çok selamı var. Gürkan (Akgün) benim canım. Onu çok seven var. Tayfun'un (Kahraman) çok selamı var. Ekrem başkanımız çok çalışıyor. Orayı arada bir çalışma noktasına çevirdi. Onun çok selamı var." diye konuştu. Polat şöyle devam etti:

"Ben umutluyum, umutlu olmak istiyorum"

"Türkiye'nin bu zor günleri herkesin birbirini daha iyi anlayacağı, daha çok konuşacağı, bu sorunları geride bırakacağı günler olarak geçmesini kalpten diliyorum. Ülkenin aşamayacağı sorun yok. Çok zor koşullardayız ama şuna inancım tam; Burası çok köklü bir medeniyet. Çok köklü bir geçmişimiz var. Ve insanlar, daha çok dinler, daha çok anlarsa, kalpler daha çok açılırsa bu sorunların hepsini bitireceğimize inanıyorum. Ben umutluyum, umutlu olmak istiyorum"

"Üretince kendimizi çok iyi hissettik"

Mahir Polat, sağlık durumuyla ve bazı paylaşımlarla ilgili bir soruya da şu yanıtı verdi:

"Şu an bile şaşkınım yani bunları görünce. Çok uzun yıllardır aile öyküsünde ağır direnç, tansiyon olan, 21 yaşından beri hastane hastane gezen birisiyim. Çalışmak bize çok iyi geliyordu ve çok çalıştık, çok ürettik. Üretince kendimizi çok iyi hissettik. Çünkü kendi çocukluğumuzda çalışıyor gibi çalıştık. Yani ben yoksul bir ailenin kentin varoşunda büyümüş bir evladıyım. Her zaman kendi yoksulluğumu ve şu an birilerinin erişemediğini bilerek çalıştık. Şu an belki aramızda olmayan arkadaşlarımızın hepsi böyle çalıştılar. Biz bu ülkeye güzel şeyler kazandırmaya çalışan, bu ülkenin gariban çocuklarıyız. Biz Anadolu çocuklarıyız.

"Türkiye kendi çocuklarıyla şifa bulacak"

Hangi zümreden olursa olsun biliyorum ki bu yüreği taşıyan başka insanlar da var ve bu çocukların enerjisi bitmeyecek. Türkiye kendi çocuklarıyla şifa bulacak. Ben bu günlerde bir zorluk yaşıyordum. Mental olarak zorluk yaşamıyordum ama fiziksel olarak çok zorluk yaşıyordum. Tabii bunca insanın desteği karşısında da güç buluyorsunuz ama Silivri'nin koşulları hakikaten zor koşullar. İnsanların her zaman  dayanabilecekleri koşullar değil. Ama benim havalandırmamda arka tarafta küçücük bir yer vardı. Sanırım dört metreye üç metre. Ölçemedim çok emin değilim. Her taraf beton. Orada küçücük bir oyuk vardı. Bir beş santimlik bir oyuk. Betonun içinde bir oyuk oluşmuş. Oraya da toz toprak birikmişti. O da toprak olmuş. Orada dört yapraklı bir yonca yani dört tane ayrı dalı olan yonca çıkmıştı. Yaşamın umudu her yerde fışkırıyor. Her yerden bir güzellik fışkırıyor. Yeter ki iyiye, güzele emek verelim. Çok teşekkür ediyorum arkadaşlar" (ANKA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İşçi canı bir tahlil parası bile etmedi
Özel hastane, beyin kanaması geçiren işçisini ‘tetkikler pahalı’ diye ölüme yolladı

İşçi canı bir tahlil parası bile etmedi

İşçi Serkan Temelci, Hintli tekelin sahibi olduğu iş yerinden tazminatsız atıldı; işe başladığı özel hastanede ilk gün yere yığıldı, henüz ücret almadığı için parasızdı, hastane pahalı tetkikleri yapmadı; 2 hastane dolaştıktan sonra can verdi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
13 Nisan 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et